Her ne kadar Türkiye’de etnik kimlikler nüfus sayımı sonuçlarında yer almıyorsa da, bir takım istatistiki rakamlara bakılmak suretiyle, ülkenin etnik haritası hakkında bir fikir edinilebilir. Türkiye’de bulunan etnik olgulardan en merak edileni şüphesiz Kürt nüfusunun büyüklüğüdür.
1927-2009 yılları arasında geçen 82 yıl içinde Türkiye nüfusu 13 648 binden, 72 561 bine çıkmıştır. Aslında, 1927 yılındaki ülkenin yüzölçümüne daha sonra, 1939 yılında, İskenderun sancağı katıldığı için, 1927 yılı nüfusuna bunun eklenmesi gerekir. 1940 yılında yapılan nüfus sayımında Hatay ili nüfusu 246.100 gözükmektedir. Ancak bize İskenderun sancağının 1927 yılı nüfusu lazımdır. Üstelik 1940 yılında düzenlenen Hatay vilayetine, 1923 yılından itibaren Türkiye sınırları içinde bulunan Hassa, Dörtyol, Erzin ve Payas bölgeleri de dahil edilmiştir. Bu konuda, İskenderun livasının 1927 yılı nüfusunu bulmak için, 1940 yılı Hatay ili nüfus sayım sonuçlarından yola çıkarak, yuvarlak olarak, 200 bin rakamı önerilebilir. Şu halde, Türkiye’nin 1927 yılı nüfus sayımında toplam nüfusu yuvarlak olarak, 13.850 bin olmaktadır.
Ayrıca bir de hem Türkiye hem de diğer ülkeler için çeşitli nedenlerle, yabancı memleketlerden içeriye ve yabancı ülkelere olmak üzere göçler de olabilmektedir. Nihayetinde Türkiye için, özellikle Almanya merkezli olmak üzere, Avrupa ülkelerine olan göç önemli miktar ve orandadır. Ancak bu konunun irdelenmesi, sonuca varmayı çok karmaşıklaştıracağından, göz ardı edilebilir.
1927 yılından 2009 yılına kadar geçen 82 yıllık süre içerisinde Türkiye’nin nüfusu, 13.850 binden, 72.561 bine yükselmiştir. Bu rakamları oranlarsak, 5.24 katına ulaşmıştır nüfus diyebiliriz. Bu nüfus artışının yıllık ortalamasını alır isek, %2.04 gibi bir rakam buluruz. Bu demektir ki, Türkiye’de 72 yıl boyunca ortalama yıllık nüfus artış hızı, yüzde 2 civarında olmuştur.
Hal böyle iken, 1927 yılı nüfus sayımı sonuçlarında “nüfusun anadili itibarile inkısamı” kısmında belirtildiğine göre, yirmibirinci yüzyılın başlarındaki Türkiye’nin vilayetler haritasında 11 vilayeti oluşturan, o zamanki dağılımla 8 vilayetin (Muş, Batman ve Şırnak vilayet merkezi değil idiler.), her birinde yaşayan ahalinin çoğunluğunun anadilinin Kürtçe olduğu belirtilen coğrafyaya bakıldığında, farklı bir tablo ile karşılaşılır. Bu vilayetlerde, nüfus artış hızı çok daha yüksek gözükmektedir. Söz konusu hali hazırdaki 11 vilayet, Urfa ‘dan Ağrı’ya doğru çizilecek bir hat üzerinde ve bu hattın güneydoğusunda bulunan bütün vilayetleri kapsamaktadır. Batıdan doğuya doğru, Urfa, Diyarbakır, Mardin, Batman, Siirt, Şırnak, Muş, Bitlis, Ağrı, Van ve Hakkari.
Günümüzdeki 11 vilayete denk gelen 1927 yılındaki 8 vilayetin o zamanki toplam nüfusu 979 bin olarak sayılmıştır (Tablo 2). Halen bu 11 vilayette yaşayan ahalinin 2009 yılı nüfus verilerine göre sayısı, 7 648 bine ulaşmıştır. Bu rakamları oranlar isek, bu vilayetler nüfusunun 82 yılda, 1927 yılındaki nüfusunun 7.81 katına çıktığını söyleyebiliriz. Bu nüfus artışının yıllık ortalamasını alır isek, %2.54 gibi bir rakam buluruz.
Ancak, ülke içi nüfus hareketlerinin, özellikle 1950 yılından sonra, yoğun olarak gerçekleştiği bilinmektedir. Bu yüzden, 1927 yılı nüfus sayımını, 2009 yılındaki vilayetlerin nüfusu ile değil de, 2009 yılında nüfusa kayıtlı olunan yere göre il nüfusları ile karşılaştırılması, çok daha gerçekçi sonuçlar verebilecektir.
Tablo 2’de de görülebileceği gibi, 2009 yılı Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre, nüfus kaydı Urfa-Ağrı hattı ve güneydoğusundaki 11 vilayet içerisinde bulunan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının toplam nüfusu 10 988 bine ulaşmıştır. Aslında bu rakam bile 1927 yılında sözkonusu coğrafyada yaşayan insanların bugünkü neslinin tamamını verememektedir. Çünkü, özellikle uzak coğrafyalara, Türkiye’nin batısına göç eden ailelerin bir kısmı, pratiklik açısından nüfus kayıtlarını da beraberinde taşımışlardır. Yeni vilayetlerine kaydolmuşlardır. Özellikle erken dönemde göç edenler, iletişim ve ulaşım imkanlarının yetersizliği nedeniyle her doğum, evlilik, vs gibi değişiklikleri yapabilmek için memleketlerindeki nüfus müdürlüğü ile iletişimin zorluğundan dolayı, aile kütüklerini de beraberinde göç ettirmişlerdir. Bu durumun nüfus kayıtlarında telafisi mümkün değildir. Bu yüzden, gerçekte söz konusu coğrafyadaki 979 bin nüfusun 82 yıl sonra 10 988 binden daha fazla olduğu açıktır. Ancak, elde bu konuda başka bir bilgi olmadığı için, 10 988 bin sayısını kabulden başka bir seçenek yoktur.
Bu rakamlar oranlanır ise, bu vilayetlerde 1927 yılında yaşayan nüfusun 82 yılda, 1927 yılındaki nüfusunun 11.22 katına çıktığı söylenebilir. Bu nüfus artışının yıllık ortalaması alınır ise, %2.99 gibi bir rakam bulunur.
Tablo 2. Nüfusa kayıtlı olunan yere göre 2009 yılı il nüfusları ve 1927 yılı nüfusları
sıra il 2009 1927
sıra il 2009 1927
1 İstanbul 2.442.969 806.900
2 Konya 2.320.423 504.100
3 Şanlıurfa 2.143.004 207.500
4 İzmir 1.908.147 531.600
5 Ankara 1.854.732 404.600
6 Diyarbakır 1.853.126 194.200
7 Samsun 1.776.378 260.900
8 Sivas 1.767.724 329.700
9 Bursa 1.693.392 399.900
10 Erzurum 1.630.487 270.900
11 Adana 1.589.464 227.700
12 Hatay 1.509.693 246.100(1940)
13 Gaziantep 1.414.164 213.500
14 Ordu 1.407.275 201.300
15 Trabzon 1.399.527 293.100
16 Kahramanmaraş 1.376.831 185.000
17 Manisa 1.337.414 372.600
18 Mardin 1.332.094 183.300
19 Kayseri 1.322.089 250.500
20 Mersin 1.249.053 120.500+91.000
21 Balıkesir 1.233.759 418.900
22 Malatya 1.232.164 305.800
23 Van 1.229.098 75.400
24 Tokat 1.223.587 262.600
25 Çorum 1.169.047 247.600
26 Antalya 1.113.607 206.300
27 Yozgat 1.094.750 208.600
28 Giresun 1.047.744 166.100+108.500
29 Afyonkarahisar 1.033.274 259.700
30 Kastamonu 995.584 335.600
31 Adıyaman 959.749
32 Ağrı 932.340 102.400
33 Sakarya 922.147
34 Denizli 904.764 243.800
35 Aydın 890.199 211.800
36 Kars 838.518 205.100
37 Elazığ 824.196 213.500
38 Muş 749.729
39 Eskişehir 725.190 154.200
40 Rize 708.240 171.700
41 Kütahya 686.683 303.600
42 Zonguldak 674.959
43 Bitlis 659.364 90.300
44 Siirt 646.724 101.500
45 Batman 641.711
46 Sinop 640.668 170.600
47 Muğla 632.935 174.700
48 Kocaeli 627.143 299.100
49 Çankırı 612.784 156.600
50 Amasya 591.770 115.200
51 Erzincan 586.989 134.400
52 Osmaniye 580.948 108.100
53 Niğde 573.057 166.600
54 Tekirdağ 555.815 132.100
55 Çanakkale 546.267 183.500
56 Isparta 525.741 144.800
57 Şırnak 524.523
58 Kırşehir 518.363 127.100
59 Aksaray 510.880 127.200
60 Edirne 492.363 150.900
61 Bingöl 490.413
62 Nevşehir 481.949
63 Ardahan 477.787 95.100
64 Kırıkkale 475.966
65 Kırklareli 436.424 108.500
66 Bolu 418.633 217.600
67 Artvin 416.903 89.600
68 Gümüşhane 404.811 121.800
69 Düzce 392.953
70 Uşak 387.710
71 Burdur 352.563 83.900
72 Karabük 324.155
73 Karaman 320.228
74 Bartın 314.695
75 Iğdır 290.241
76 Hakkari 279.080 25.000
77 Kilis 268.258
78 Bilecik 262.476 114.000
79 Bayburt 247.499
80 Tunceli 243.979
81 Yalova 121.886
2 Konya 2.320.423 504.100
3 Şanlıurfa 2.143.004 207.500
4 İzmir 1.908.147 531.600
5 Ankara 1.854.732 404.600
6 Diyarbakır 1.853.126 194.200
7 Samsun 1.776.378 260.900
8 Sivas 1.767.724 329.700
9 Bursa 1.693.392 399.900
10 Erzurum 1.630.487 270.900
11 Adana 1.589.464 227.700
12 Hatay 1.509.693 246.100(1940)
13 Gaziantep 1.414.164 213.500
14 Ordu 1.407.275 201.300
15 Trabzon 1.399.527 293.100
16 Kahramanmaraş 1.376.831 185.000
17 Manisa 1.337.414 372.600
18 Mardin 1.332.094 183.300
19 Kayseri 1.322.089 250.500
20 Mersin 1.249.053 120.500+91.000
21 Balıkesir 1.233.759 418.900
22 Malatya 1.232.164 305.800
23 Van 1.229.098 75.400
24 Tokat 1.223.587 262.600
25 Çorum 1.169.047 247.600
26 Antalya 1.113.607 206.300
27 Yozgat 1.094.750 208.600
28 Giresun 1.047.744 166.100+108.500
29 Afyonkarahisar 1.033.274 259.700
30 Kastamonu 995.584 335.600
31 Adıyaman 959.749
32 Ağrı 932.340 102.400
33 Sakarya 922.147
34 Denizli 904.764 243.800
35 Aydın 890.199 211.800
36 Kars 838.518 205.100
37 Elazığ 824.196 213.500
38 Muş 749.729
39 Eskişehir 725.190 154.200
40 Rize 708.240 171.700
41 Kütahya 686.683 303.600
42 Zonguldak 674.959
43 Bitlis 659.364 90.300
44 Siirt 646.724 101.500
45 Batman 641.711
46 Sinop 640.668 170.600
47 Muğla 632.935 174.700
48 Kocaeli 627.143 299.100
49 Çankırı 612.784 156.600
50 Amasya 591.770 115.200
51 Erzincan 586.989 134.400
52 Osmaniye 580.948 108.100
53 Niğde 573.057 166.600
54 Tekirdağ 555.815 132.100
55 Çanakkale 546.267 183.500
56 Isparta 525.741 144.800
57 Şırnak 524.523
58 Kırşehir 518.363 127.100
59 Aksaray 510.880 127.200
60 Edirne 492.363 150.900
61 Bingöl 490.413
62 Nevşehir 481.949
63 Ardahan 477.787 95.100
64 Kırıkkale 475.966
65 Kırklareli 436.424 108.500
66 Bolu 418.633 217.600
67 Artvin 416.903 89.600
68 Gümüşhane 404.811 121.800
69 Düzce 392.953
70 Uşak 387.710
71 Burdur 352.563 83.900
72 Karabük 324.155
73 Karaman 320.228
74 Bartın 314.695
75 Iğdır 290.241
76 Hakkari 279.080 25.000
77 Kilis 268.258
78 Bilecik 262.476 114.000
79 Bayburt 247.499
80 Tunceli 243.979
81 Yalova 121.886
Tabii doğru bir mukayese yapılması için, bu 11 vilayetin mevcut toplam vilayet sayısı olan 81 vilayet nüfusundan çıkarılması gerekmektedir. Böylece geri kalan Türkiye’deki nüfus artışı, söz konusu 11 vilayetteki nüfus artışıyla daha sağlıklı karşılaştırılabilir. 70 vilayet nüfusu hali hazırda 61 582 bin, 1927 yılındaki 55 vilayetin (şimdiki 70 vilayete denk gelen) nüfusu da 12 871 bin olmaktadır. Dolayısıyla, Urfa-Ağrı hattının kuzeybatısındaki nüfus 82 yılda, 4.78 katına çıkmıştır. Bu nüfus artışının yıllık ortalamasını alır isek, %1.93 rakamını buluruz.
Böylece, Urfa-Ağrı hattı ve güneydoğusunun ortalama yıllık nüfus artış hızının, aynı hattın kuzeybatısındaki vilayetlerin ortalama yıllık nüfus artış hızının çok üzerinde olduğu sonucu ortaya çıknaktadır.
Tabiidir ki, Urfa-Ağrı hattının gerek kuzeybatısında, gerekse güneydoğusunda bulunan vilayetlerde bu nüfus artış hızı yekpare değildir. Zaten genel eğilimin, Doğudan Batıya doğru bir azalma şeklinde olduğu Tablo 2’den de rahatlıkla anlaşılabilmektedir. Nüfus artış hızında, Hakkari’den Edirne’ye giden bir hat üzerinde tedrici bir azalma vardır denilebilir.
Aslında, Türkiye’de 2007 yılından itibaren uygulanan adrese dayalı nüfus kayıt sistemi sonuçlarına dayanarak, 2007 ile 2009 yılları arasında, mezkur 11 vilayet ve geri kalan 70 vilayet için, nüfus kayıtlarına bağlı olarak iki yıllık nüfus artış hızlarına bakıldığında, bu tesbitin küçük çaplı bir sağlaması yapılmış olur (Tablo 3).
Tablo 3. Nüfusa kayıtlı olunan yere göre 2007 ve 2009 yılı nüfus
2007 yılı için Türkiye toplam nüfusu | 70 586 bin |
2009 yılı için Türkiye toplam nüfusu | 72 561 bin |
İki yıl arasında toplam artış | 1 975 bin |
2007 yılı 11 vilayette kayıtlı toplam nüfus | 10 333 bin |
2009 yılı 11 vilayette kayıtlı toplam nüfus | 10 988 bin |
İki yıl arasında toplam artış | 655 bin |
2007 yılı için 70 vilayette kayıtlı toplam nüfus | 60 253 bin |
2009 yılı için 70 vilayette kayıtlı toplam nüfus | 61 573 bin |
İki yıl arasında toplam artış | 1 320 bin |
Yani, 11 il nüfusuna kayıtlı vatandaşların, 2 yılda toplam 655 000, oran olarak da %6.34 nüfus artışı olmuştur. Yıllık nüfus artışı ise %3.12 olmuştur.
Geri kalan 70 il nüfusuna kayıtlı vatandaşların 2007 ile 2009 yılları arasındaki toplam nüfus artışı ise rakam olarak 1 310 000, oran olarak da %2.19 olmuştur. Yıllık nüfus artış hızı ise, %1.09 olmuştur. Bu, 3 katına yakın bir nüfus artış hızı farkına tekabül eder.
Türkiye’nin toplam nüfusu için, 2007 ile 2009 yılları arasında geçen iki yıllık toplam nüfus artış (1 310 000) hızı %2.80, yıllık nüfus artış hızı ise %1.39 olmuştur.
Bu rakamlar, söz konusu vatandaşların nüfus artış oranlarını mümkün olduğunca doğru yansıtmaktadır. Çünkü, 21.10.2003 tarihinde, nüfus kütüklerinin, taşınma dolayısıyla yer değiştirmesi uygulaması kaldırılmıştır. Artık kütüklerin taşınması ortadan kalktığından dolayı, 2007-2009 arası nüfus artış hızlarının aile kütüklerinden takibi sonucu elde edilen verilerde bir kuşkuya yer kalmamaktadır.
Buradan da anlaşılmaktadır ki, Türkiye’nin güneydoğusunda bulunan 11 ildeki nüfus artış hızı, 2007-2009 yıllarında, Türkiye’nin diğer kısmının nerdeyse üç katına yakın bir hızda seyretmektedir.
11 vilayet için 2007 yılı ile 2009 yılı arasındaki nüfus artış hızının, 1927 ile 2009 yılları arasındaki nüfus artış hızına kıyaslandığında, çok değişmediği, %2.99dan, sadece %3.12ye yükseldiği, yani sadece %4 kadar arttığı, diğer 70 vilayetteki nüfus artış hızlarının ise, aynı dönemlerde %1.93den %1.09a, yani %44 düştüğü görülmektedir.
Tabiidir ki, 11 vilayet nüfusuna kayıtlı ahalinin de nüfus artış hızı yukarıdaki çıkarımın (%4 artış) tersine düşmüş olmalıdır. Çünkü, yakın zamana kadar, bir kısım göç eden aileler nüfus kütüklerini beraber götürdüğünden ve göçün de hemen her zaman bu 11 ilden diğer illere olduğu bilindiğinden (tersi, çok küçük bir istisnadır), aslında 1927-2009 arası nüfus artışının %2.99’dan fazla olduğu rahatlıkla söylenebilir. Ancak, bu durum dahi, 11 vilayet ahalisinin nüfus artış hızındaki azalmanın, batısındaki vilayetlerin nüfus artışı azalmasından daha yavaş olduğunu gözlerden kaçıramaz. Bu da gayet tabiidir. Çünkü Türkiye’nin güneydoğusu, batısına göre daha az batılılaşmış, daha orta doğulu, daha fakir ve daha az medeni (şehirli) bir görünümdedir.
1927 ile 2003 yılları arasında değişen nüfus kütüklerinin getirdiği karmaşıklıktan dolayı, gerçekte 1927 yılında vilayetler kütüğüne kayıtlı vatandaşlar ve onların soylarının takibi pek mümkün gözükmemektedir. Bu yüzden, bunları göz ardı ederek analiz yapmaktan başka bir çare yoktur.
Her ne kadar, 1927 ile 2009 yıllarındaki nüfus artış hızlarının değerlendirilmesinde (Tablo 4), nüfusa kayıtlı olunan vilayet değerlendirmesinde bir takım aksaklıklar var ise de, 2007 ile 2009 yılları arasındaki nüfusa kayıtlı olunan vilayete göre nüfus artış hızlarına baktığımızda, Türkiye’de yaşayan tüm insanların nüfus artış hızı %1.39 iken, Urfa-Ağrı hattı ve güneydoğusundaki 11 ilin nüfus kütüğünde kayıtlı vatandaşların nüfus artış hızının %3.12, bu hattın kuzeydoğusundaki 70 vilayetin nüfus kütüğüne bağlı vatandaşların nüfus artış hızının %1.09 olduğu apaçık bir gerçekliktir. Zaten sırf bu bilgi bile, Türkiye’nin Güneydoğusundaki halkların nüfus artış hızının, ülkenin batısındaki vatandaşların nüfus artış hızıyla mütenasip olmayan bir seviyede olduğunu göstermektedir.
Tablo 4. 11 vilayetin 2007 ve 2009 nüfusları
İl Adı | 2007 | 2009 |
Urfa | 1 523 099 | 1 613 737 |
Diyarbakır | 1 460 714 | 1 515 011 |
Mardin | 745 778 | 737 852 |
Batman | 472 487 | 497 998 |
Siirt | 291 528 | 303 622 |
Şırnak | 416 001 | 430 424 |
Muş | 405 509 | 404 484 |
Bitlis | 327 886 | 328 489 |
Ağrı | 530 879 | 537 665 |
Van | 979 671 | 1 022 310 |
Hakkari | 246 469 | 256 761 |
Tuikin hazırladığı 2009 Yılı İstatistik Yıllığında bulunan ve Tablo 5’te görülen verilerden de anlaşıldığı gibi, söz konusu olan 11 vilayette nüfusun gençliğini gösteren ortanca yaş (nüfusun yarısı ortanca yaşın üzerinde, diğer yarısı ortanca yaşın altındadır) tüm bu vilayetlerde (her birinde ayrı ayrı) 22 yaşın altında, diğer 70 vilayetin tümünde ise (her birinde ayrı ayrı) 22 yaşın üstünde olması dikkat çekicidir. Örneğin ortanca yaşı en düşük vilayet olan Şırnak’ta (17.46, yani, Şırnak nüfusu 430 424 olduğu için, 17.46 yaşından genç nüfus 215 212 kişi, 17.46 yaşından yaşlı nüfus da diğer 215 212 kişidir), nüfusun %44’ü 15 yaşın altındadır.
Tablo 5. 2009 yılı Türkiye ve il nüfusları ve ortanca yaş
İl Adı Toplam nüfus Ortanca yaş
Türkiye 72 561 312 28.77
İstanbul 12 915 158 29.48
Tekirdağ 783 310 31.20
Edirne 395 463 35.99
Kırklareli 333 179 35.54
Balıkesir 1 140 085 35.75
Çanakkale 477 735 36.22
İzmir 3 868 308 32.79
Aydın 979 155 33.41
Denizli 926 362 31.80
Muğla 802 381 33.51
Manisa 1 331 957 32.14
Afyonkarahisar 701 326 29.73
Kütahya 571 804 33.01
Uşak 335 860 32.70
Bursa 2 550 645 31.09
Eskişehir 755 427 33.17
Bilecik 202 061 31.69
Kocaeli 1 522 408 29.15
Sakarya 861 570 30.38
Düzce 335 156 30.65
Bolu 271 545 33.37
Yalova 202 531 33.11
Ankara 4 650 802 30.76
Konya 1 992 675 28.08
Karaman 231 872 29.14
Antalya 1 919 729 30.82
Isparta 420 796 31.48
Burdur 251 550 35.10
Adana 2 062 226 27.82
Mersin 1 640 888 29.23
Hatay 1 448 418 26.36
Kahramanmarş 1 037 491 25.36
Osmaniye 471 804 26.70
Kırıkkale 280 834 30.89
Aksaray 376 907 27.08
Niğde 339 921 27.26
Nevşehir 284 025 30.39
Kırşehir 223 102 31.51
Kayseri 1 205 872 28.06
Sivas 633 347 28.57
Yozgat 487 365 28.38
Zonguldak 619 812 32.51
Karabük 218 564 34.48
Bartın 188 449 34.12
Kastamonu 359 823 35.71
Çankırı 185 019 34.28
Sinop 201 134 35.64
Samsun 1 250 076 30.57
Tokat 624 439 30.20
Çorum 540 704 31.99
Amasya 324 268 33.02
Trabzon 765 127 31.01
Ordu 723 507 31.80
Giresun 421 860 33.74
Rize 319 569 31.96
Artvin 165 580 34.75
Gümüşhane 130 976 29.49
Erzurum 774 207 24.51
Erzincan 213 288 29.39
Bayburt 74 710 26.94
Ağrı 537 665 18.88
Kars 306 536 24.04
Iğdır 183 486 22.51
Ardahan 108 169 27.60
Malatya 736 884 28.16
Elazığ 550 667 28.02
Bingöl 255 745 23.51
Tunceli 83 061 29.75
Van 1 022 310 18.79
Muş 404 484 18.76
Bitlis 328 489 19.58
Hakkari 256 761 19.69
Gaziantep 1 653 670 23.00
Adıyaman 588 475 23.45
Kilis 122 104 24.64
Şanlıurfa 1 613 737 18.41
Diyarbakır 1 515 011 20.68
Mardin 737 852 19.69
Batman 497 998 18.66
Şırnak 430 424 17.46
Siirt 303 622 18.78
Bu durum, yani Türkiye’nin Güneydoğu ucunda bulunan, Kürt nüfusunun çoğunlukta olduğu vilayetlerde nüfus artış hızının, Türkiye’nin diğer bölümlerine ve Türkiye’nin geneline kıyasla çok yüksek oluşunun tabiidir ki bir takım sebepleri vardır. Bir defa ulusal sınırlarla sınırlandırılmadan, coğrafyaya genel olarak bakıldığında, Türkiye ile kara sınırı bulunan 8 ülke bulunduğu görülmektedir. Bu ülkeler ile Türkiye’nin 1927 ile 2009 yılları arasındaki nüfus artış hızlarına bakıldığında (Tablo 6), sebep aslında kendiliğinden ortaya çıkmaktadır.
Tablo 6. Türkiye ve Türkiye ile kara sınırı bulunan ülkelerin nüfusları
Ülke nüfus(dönem) nüfus(dönem)yıllık artış
hızı (%)
Türkiye (81 il) 72.561(2009) 13.850(1927) 2.04
Türkiye (70 il) 61.573(2009) 12.879(1927) 1.93
Türkiye (11 il) 10.988(2009) 979(1927) 2.99
Suriye 20.861(2010) 4.565(1960) 3.09
Irak 31.467(2010) 3.650(1935) 2.91
İran 75.078(2010) 15.802(1948) 2.55
Azerbaycan 8.997(2009) 2.314(1926) 1.65
Ermenistan 3.254(2010) 881(1926) 1.57
Gürcistan 4.436(2009) 2.677(1926) 0.60
Bulgaristan 7.528(2010) 5.479(1926) 0.38
Yunanistan 11.306(2009) 6.204(1928) 0.74
Tablodan da rahatlıkla görüleceği gibi, Türkiye’nin Güneydoğusunda bulunan Urfa-Ağrı hattı ve güneydoğusunda bulunan 11 vilayetin Cumhuriyet dönemi boyunca nüfus artış hızı (%2.99), coğrafyası etrafında bulunan İran, Irak, Suriye gibi ülkelerde yaşayan insanların nüfus artış hızından pek farklı değildir. Özellikle Suriye (%3.09) ve Irak (%2.91) gibi Arap nüfusun çoğunlukta bulunduğu ülkelerle hemen hemen aynı seviyededir.
Bu da bize, Kürt halkının nüfus artış hızının, coğrafi olarak yakınında bulunan Arap halkından çok farklı olmadığını göstermektedir. Bu da nihayetinde tabii bir haldir. Hal böyleyken, Türkiye’de yer yer seslendirilen (devlet katında daha çok fısıltı halinde), Kürtlerin siyaseten çok doğurdukları, böylece Türkiye’yi ele geçirmeye çalıştıkları şeklindeki düşünceler, Avrupa Birliği’nde Türkler için (Nihayetinde Türkiye’nin batısındaki nüfus artış hızı dahi Avrupa Birliğinin çok üzerindedir) ve bütün Müslümanlar için düşünülenlerle paralel ölçüde, paranoyak teşhislerdir.
Tüm bu analizlerin nihayetinde, Türkiye Cumhuriyeti devleti sınırları içinde yaşayan Kürt nüfus hakkında bir takım rakamlar öne sürülebilir. Eğer Türkiye’nin Güneydoğu ucunda bulunan ve 1927 yılı nüfus sayımında her biri için anadili itibariyle en çok kullanılan dilin Kürtçe olduğu bilinen Urfa-Ağrı hattı ve Güneydoğusundaki 11 vilayetin (Sözkonusu 11 vilayetin tamamında 1927 yılı nüfus sayımında sayı olarak en fazla vatandaşın anadilinin Kürtçe olduğu, nüfus sayım sonuçlarından anlaşılmaktadır.) Cumhuriyet dönemi boyunca hesaplanan nüfus artış hızı, Türkiye’de yaşayan Kürt nüfusun nüfus artış hızı kabul edilirse, ki akla gayet uygun bir faraziyedir, Kürt nüfus hakkında yaklaşık bir rakam ifade etmek mümkün gözükmektedir.
Kürt nüfusunun Cumhuriyet dönemi boyunca nüfus artış hızını yaklaşık %3 ve 1927 yılındaki kürt nüfusunun da 1927 yılı nüfus sayımında anadili Kürtçe olarak sunulan kişilerin nüfusu (yaklaşık 1.200.000) kabul edilirse (ki bunların bir kısmı, muhtemelen %15-20 civarı Kürtçe (Kurmanc) değil Zazaca konuşurlar idi (Zaza nüfusunun yoğun olarak bulunduğu yerler olarak, Palu, Siverek, Çermik, Dersim, Koçgiri, Kiğı, Genç, Bingöl, Varto, Hınıs ve daha bir çok yer sayılabilir)), Türkiye’de 2010 yılına ait Kürt nüfusu yaklaşık olarak tahmin edilebilir. 1927 yılında, kayıtlarda Türkiye’nin tamamında (İskenderun Sancağı hariç) anadili Kürtçe olarak geçen nüfusun (Kürt ve Zaza toplamı), yaklaşık 1.180.000 olduğu bilinmektedir. 1927 yılından 2010 yılına kadar 83 yıl geçtiği için ve yıllık nüfus artış hızı %3 kabul edildiği için, 1927 yılındaki yaklaşık 1.200.000 olan rakkamın, 2010 yılında 13.950.000 olması gerekmektedir. Zaza nüfusunun yoğun olarak yaşadığı bölgelerde nüfus artış hızının nisbeten daha yavaş olduğu bilindiği için (Zaza nüfusunun çoğunlukta olduğu iki vilayet olan Bingöl ve Tunceli’deki nüfus artış hızları nisbeten daha yavaş olduğu için, böyle bir tahlilde bulunulabilir), Zaza nüfusu kabaca 2 milyondur denebilirse, Kürt nüfusu için yine kabaca 12 milyondur denebilir 2010 yılı için.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder